sayfa içeriği
  • https://www.facebook.com/MaddiTazminat/
Ana Başlıklar


Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam97
Toplam Ziyaret737879
Site Haritası

Destek Pay Oranlarının Belirlenmesi

Desteğin hak sahiplerine olan destek pay oranı hesabı tamamen varsayımsal bir dağılımı içerir. Bu nedenle, bilirkişilerce çok çeşitli şekilde destek pay oranı dağılımları yapılmaktadır. Tüm dağılımlar, desteğin iyi bir eş, iyi bir ebeveyn, iyi bir evlat olarak farz edilip, gelirinin bir kısmını hak sahiplerine ayırdığı varsayımı üzerine kurulur.

Pay oranlar dağıtımı ile ilgili varsayımlara örnekler aşağıda verilmiştir:

Federal Mahkeme Pay Oranları

Asgari % 30’u müteveffaya bırakılmak üzere yapılan dağılım (Kudat, Cismani Kazalardan Doğan Zararların Değerlendirilmesi, Ankara- 1966) (Tablo-1).

 

Kadının Payı %

Çocuk Payı %

Kalan %

Çocuksuz Kadın

% 50

-

% 50

1 Çocuklu Kadın

% 45

% 15

% 40

2 Çocuklu Kadın

% 40

% 10- % 10

% 40

3 Çocuklu Kadın

% 35

% 10- % 10- % 10

% 35

4 Çocuklu Kadın

% 30

% 10- % 10- % 10- % 10

% 30

(Tablo-1)

Yüzde Esasına Göre Destek Pay Oranı Dağılımı Yapılması (Müteveffanın pay oranı olarak sabit % 30 ayırıp, Kalan % 70’i eşe 2 pay, Hak sahiplerine birer pay vererek dağıtma. Genelde İstanbul’daki bilirkişilerce kabul görmektedir) (Tablo-2)

Durum

Müteveffa

1. Çocuk

2.Çocuk

3.Çocuk

Eş Çocuksuz

%30

% 45

 

 

 

Eş 1 Çocuklu

%30

% 45

% 25

 

 

Eş 2 Çocuklu

%30

% 35

% 17,5

% 17,5

 

Eş 3 Çocuklu

%30

% 28

% 14

% 14

% 14

(Tablo-2)

 

Pay Esasına Göre Destek Pay Oranı Dağılımı Yapılması (Müteveffaya 2 pay, eşine 2 pay, diğer hak sahiplerine 1’er pay verilerek yapılan dağılım. Genelde İzmir ve Ankara’daki bilirkişilerce kullanılmaktadır) (Tablo-3)

Durum

Müteveffa

1. Çocuk

2.Çocuk

3.Çocuk

Eş Çocuksuz

%50

% 45

 

 

 

Eş 1 Çocuklu

%40

% 40

% 20

 

 

Eş 2 Çocuklu

%32

% 32

% 18

% 18

 

Eş 3 Çocuklu

%29

% 29

% 14

% 14

% 14

 

SGK’nun esas aldığı dağılım (5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Md. 19 ve 34’e göre hesaplama. Yargıtay 2014 yılından itibaren bu dağılıma itibar etmektedir.) (Tablo-5)

 

Durum

Müteveffa

1. Çocuk

2.Çocuk

3.Çocuk

Eş Çocuksuz

%30

% 45

 

 

 

Eş 1 Çocuklu

%30

% 35

% 17,5

 

 

Eş 2 Çocuklu

%30

% 35

% 17,5

% 17,5

 

Eş 3 Çocuklu

%30

% 28

% 14

% 14

% 14

 

YARGITAY KARARLARI

T.C.

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/1335

K. 2014/9697

T. 12.6.2014

DAVA : Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen 30.9.2013 gün, 2013/E180114 Esas, K2013/

1953 Karar Sayılı kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlunun gerçekleşen trafik kazasında hayatını kaybettiğini, davalının, müvekkili F. Ç.'a ait aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 21.000,00'er TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, davacı F. Ç.'ın, aracın işleteni olduğu ve ölenin tam kusurlu hareketi ile kazaya sebebiyet verdiğinden talep hakkı bulunmadığını ileri sürerek talebin reddini savunmuşlardır.

Sigorta Tahkim Komisyonunca, dosyaya ibraz edilen belgeler, taraf iddia ve savunmaları çerçevesinde dosya üzerine yapılan inceleme neticesinde, davacı V. Ç. yönünden talebin kabulüyle 21.000,00 tazminatın tahsiline, davacı F. Ç.'ın tazminat talebinin reddine karar verilmiş; karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1)  Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, davacı anne F. Ç.'ın kazaya konu aracın işleteni olmasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2)   Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

Destekten yoksun kalma tazminatına dair davalarda, aktüerya alanında uzman bilirkişiden alınacak raporda, davacıların her biri için destekten yoksun kalacakları sürenin, çocuklar için, yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek ayrı ayrı belirlenmesi kabul gören uygulamaya göre çocuklar 22 yaşın desteğin başlayacağı yaş olarak kabulü, destek süresince yetiştirme giderlerinin destek tazminatından indirilmesi, raporun düzenlendiği en yakın tarih, bilinen dönem kabul edilerek ölenin bilinen gelirine göre davacıların gerçekleşen zararının ve sonraki bilinmeyen dönem için gelirin her yıl % 10 oranında artırılıp, % 10 oranında iskonto uygulanmak suretiyle hesaplanarak bilinmeyen dönem zararının hesaplanması ve davacıların somut koşulları dikkate alınarak denetime elverişli şekilde belirlenmesi gerekirken Sigorta Tahkim Komisyonunca, Yargıtay'ca kabul gören %10 artırma ve iskonto tekniği uygulanmaksızın hazırlanan, %0 teknik faiz oranı uygulanan ve aktüeryal hesaplama teknikleri kullanılan ve denetime açık olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması isabetli değildir.

Öte yandan, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı anne babaya desteğin gelirinin % 25'i oranında pay ayırabileceği sonucuna varılmış olup bu oran esasen dosya kapsamına göre azdır. Yerleşik uygulamalara göre, öncelikle desteğin elde edeceği gelir olarak kabul edilen asgari ücretin % 30'unu desteğin kendisi için ayıracağı kabul edilerek geride kalan % 70'inden başlangıçta toplam % 50'sinin anne ve babasına ayıracağı, desteğin zamanla evlenmesi sonucunda bu oranın % 30'a düşeceği, daha sonra çocuk sahibi olmasına ve çocuk sahibine göre bu oranın % 20, % 15 veya % 10 oranına düşeceği esas alınarak bu ilkelere göre davacı ile ölen desteğin sübjektif durumları nazara alınarak, yaşamı süresince farklı oranlarda destek olacağının kabulü ve buna göre anılan oranların yarısı üzerinden davacı babaya tazminat hesabı yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.

Bu durumda mahkemece, yukarda yapılan açıklamalar doğrultusunda gerektiğinde aynı ya da başka bilirkişiden rapor alınarak, davacıya çeşitli dönemlerde desteğin gelirinden ne oranda pay ayrılabileceğinin denetime elverişli ve bu konudaki itirazları karşılayacak şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istenmesi halinde temyiz eden davacılara iadesine 12.6.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

 





T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/5366

K. 2005/5703

T. 26.5.2005

• TRAFİK KAZASI SONUCU ÖLÜM ( Destek Tazminatı Hesabı Desteğin Geliri Geçim Koşulları Sosyal Konumu Gelir Düzeyi Göz Önüne Alınarak Hesap Yapılması Gerektiği - Hesap Yapılırken Desteğe Ayrılan Pay Oranı Açıkça Belirtilmesi Gerektiği )

• DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI ( Trafik Kazası Sonucu Ölüm - Destek Tazminatı Hesabı Desteğin Geliri Geçim Koşulları Sosyal Konumu Gelir Düzeyi Göz Önüne Alınarak Hesap Yapılması Gerektiği )

• DESTEĞE AYRILAN PAY ORANI ( Açıkça Belirtilmesi Gerektiği - Destekten Yoksun Kalanlara da Ne Oranda Destek Olunacağının Açıklanması Gerektiği )

• TAZMİNATIN DENKLEŞTİRİLMESİ İLKESİ ( Kazaya Karışan Aracın Zorunlu Trafik Sigortasından Yapılmış Olan Ödemenin Hesaplanan Destek Tazminatından Düşülmesi Gerektiği )

• TRAFİK SİGORTASI TARAFINDAN ÖDENEN DESTEK TAZMİNATI ( Tazminat Miktarının Destek Zararından İndirilmesi Gerektiği )

• ISLAH ( Yeni Bir Dava Niteliğinde Olduğundan Islah Edilen Kısım İçin de Ayrıca Faiz İstenmesi Gerektiği - Destekten Yoksun Kalma Tazminatı )

• FAİZ ( Destekten Yoksun Kalma Tazminatı - Islah Edilen Kısım İçin İstek Olmadığı Halde Faize Hükmedilmesi Yasaya Aykırı Olup Bozmayı Gerektirdiği )

818/m.45

1086/m.74

ÖZET : Dava, davacıların desteğinin trafik kazası sonucu ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Destek tazminatı hesabı desteğin geliri, geçim koşulları, sosyal konumu, gelir düzeyi göz önüne alınarak hesap yapılmalıdır. Hesap yapılırken desteğe ayrılan pay oranı açıkça belirtilmelidir. Destekten yoksun kalanlara da ne oranda destek olunacağı açıklanmalıdır.

Davacılara, kazaya karışan aracın zorunlu trafik sigortasından yapılmış olan ödemenin tazminatın denkleştirilmesi ilkesi gereği hesaplanan destek tazminatından düşülmesi gerekir. Trafik sigortası tarafından davacılara ödenen destek tazminatı miktarının destek zararından indirilmesi gerekirken bu yönün göz ardı edilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

Davacılar dava dilekçeleri ile faiz isteminde bulunmalarına rağmen, ıslah dilekçeleri ile faiz isteminde bulunmamışlardır. Islah yeni bir dava niteliğinde olduğundan ıslah edilen kısım için de ayrıca faiz istenmesi gerekir. Mahkemece ıslah edilen kısım için istek olmadığı halde faize hükmedilmesi HUMK'nun 74.maddesine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Davacı Jutta Anneliese Jilbert Öztürk ve diğerleri vekili Avukat Ali Çetinkaya tarafından, davalı İsviçre Sigorta A.Ş. ve diğerleri aleyhine 13.7.1999 gününde verilen dilekçe ile ölümlü trafik kazasından doğan maddi ve manevi tazminat dava ve ıslah dilekçesi ile istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı Pak Gıda Üretim İmalat A.Ş. yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine dair verilen 4.5.2004 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı Pak Gıda Üretim ve Pazarlama A.Ş. vekili Avukat Mustafa Akıncı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özel­likle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsiz­lik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Diğer temyiz itirazlarına gelince;

Dava, davacıların desteğinin trafik kazası sonucu ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacının imam nikahlı eşi olduğu gibi ayrıca resmi nikahlı eşinin de bulunduğu gelen kayıtlardan anlaşılmaktadır. Ne var ki resmi nikahlı eşi tarafından destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunulmamıştır. Yine davacının annesi de bu kalem için istek de bulunduğu halde davasını takip etmediğinden bu konuda da hesap yapılmamış ve tazminata hükmedilmemiştir. Şu haliyle destek tazminatı hesabı desteğin geliri, geçim koşulları, sosyal konumu, gelir düzeyi göz önüne alınarak hesap yapılmalıdır. Hesap yapılırken desteğe ayrılan pay oranı yukarıda ki ilkelere göre açıkça belirtilmelidir. Destekten yoksun kalanlara da ne oranda destek olunacağı açıklanmalıdır. Hükme dayanak bilirkişi raporunda davacının imam nikahlı eşine yıllara göre % 30-35-40 ve 45 oranlarında destek tazminatına hükmedilmiştir. Ancak dava açmayan resmi nikahlı eşin destek oranı belirtilmediği gibi, yine davasını takip etmeyen annenin destek oranı da belirtilmemiştir. Ölenin gelirinin %64 oranı davacılara destek oranı olarak ayrılmıştır. Bu belirleme esas alındığında resmi nikahlı eşe ve annesine belli oranda destek payı ayrıldığında desteğe ayrılan bir oran kalmayacağı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan ilkelere aykırı olan bilirkişi raporunun esas alınması doğru değildir.

Bu nedenle açıklanan esaslara göre hesap yapılarak destek tazminatının belirlenmesi gerekirken destek oranları doğru olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

3-Dosyadaki belgelerden, davalı şirkete ait aracın sigorta şirketi davalı İsviçre Sigorta A.Ş tarafından 30.09.2000 tarihinde desteğin mirasçılarına 637 milyon lira ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacılara, kazaya karışan aracın zorunlu trafik sigortasından yapılmış olan ödemenin tazminatın denkleştirilmesi ilkesi gereği hesaplanan destek tazminatından düşülmesi gerekir. Trafik sigortası tarafından davacılara ödenen destek tazminatı miktarının destek zararından indirilmesi gerekirken bu yönün göz ardı edilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

4 )Davacılar dava dilekçeleri ile faiz isteminde bulunmalarına rağmen, ıslah dilekçeleri ile faiz isteminde bulunmamışlardır. Islah yeni bir dava niteliğinde olduğundan ıslah edilen kısım için de ayrıca faiz istenmesi gerekir. Mahkemece ıslah edilen kısım için istek olmadığı halde faize hükmedilmesi HUMK'nun 74.maddesine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2,3 ve 4 )nolu bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 26.05.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 


T.C.

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/7886

K. 2013/9973

T. 25.6.2013

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( Hasarlı ve Ölümlü Trafik Kazası Sebebiyle - Davacılardan Birinin Eşi Diğer Davacıların Babası Olan Kişinin Vefat Etmiş Olduğu ve Davalının Kazada Tam Kusurlu Olduğu ve Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumu Gibi Nedenler Dikkate Alındığında Davacılar İçin Hükmedilen Manevi Tazminatın Az Olduğu )

• MANEVİ TAZMİNATIN TAKDİRİ ( Davacılardan Birinin Eşi Diğer Davacıların Babası Olan Kişinin Vefat Etmiş Olduğu - Davalının Kazada Tam Kusurlu Olması ve Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumu Olay Tarihine Göre Paranın Alım Gücü Gibi Nedenler Dikkate Alındığında Davacılar İçin Hükmedilen Manevi Tazminat Miktarının Az Olduğu )

• DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI ( Mahkemece Benimsenen Aktüer Bilirkişi Raporunda Davacı Eşe Ait Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplanırken Davacı Eşe Ait Payın Yüzde Yetmiş Olacağı Varsayılarak Hesaplama Yapıldığı - Destek Payına Dair Bu Oran Esasen Dosya Kapsamına Göre Fazla Olduğu )

• DESTEK PAYI ( Yüzde Yetmiş Olarak Belirlenen Oranın Fazla Olduğu - Destek Yaşasa İdi Kendisine de Eşi İle Eşit Oranda Pay Ayıracağı Kabul Edilerek Destekten Yoksun Kalan Eş İçin Azami Yüzde Kırk Beş Pay Ayrılması Düşünülerek Bu Paya Göre Hesaplanan Tazminat Bedeli Üzerinden Karar Verilmesi Gerektiği/Maddi ve Manevi Tazminat )

818/m.47

ÖZET : Dava, maddi hasarlı ve ölümlü trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna dair zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. Somut olayda, davacılardan birinin eşi diğer davacıların babası olan kişinin vefat etmiş olduğu, davalı sürücünün kazada %100 kusurlu olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Mahkemece benimsenen aktüer bilirkişi raporunda davacı eşe ait destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken davacı eşe ait payın %70 olacağı varsayılarak hesaplama yapılmıştır. Destek payına dair bu oran esasen dosya kapsamına göre fazladır. Destek yaşasa idi kendisine de eşi ile eşit oranda pay ayıracağı kabul edilerek destekten yoksun kalan eş için azami %45 pay ayrılması düşünülerek bu paya göre hesaplanan tazminat bedeli üzerinden karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı Hür sigorta A.Ş vekili ve davalılar Z. Ç., K. S. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili R.'nin eşi diğer müvekkillerinin babası olan murisin otoyolda emniyet şeridine aracını çekip aracına yakıt dolduruyorken, davalı sürücünün tam kusurlu olarak çarpması sonucu vefat ettiğini, davacı eş ve murisin kızı M.'nin destekten yoksun kaldığını, murisin vefatı sebebiyle davacıların üzüldüklerini belirterek, davacı eş için 50.000,00-TL diğer davacılar için ayrı ayrı 35.000,00-TL davacı eş için 25.000,00-TL davacı murisin kızı M. için 100,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 1.000,00-TL cenaze ve defin masrafı olmak üzere sigorta şirketleri maddi tazminatla sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.

Davalı Hür Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.

Davalı Aksa Sigorta A.Ş. vekili, müvekkili şirketin poliçe limitiyle sınırlı olduğunu yine müvekkili şirket yönünden kaza tarihinden itibaren faiz istenilmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalılar K. S. ve Z. Ç. vekili, davaya konu araç sürücüsünün söz konusu kazada herhangi bir kusurunun olmadığını talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile, davacı R. A. için 79.643,52-TL maddi tazminatın 7.3.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine ( sigorta şirketlerinin limitiyle sınırlı tutulmalarına ), davacı M. A. yönünden maddi tazminat talebinin reddine davacılardan R. A. için 5.000,00-TL diğer davacılar A. M. ( A. ), S. İ. K. ( A. ) M. A., S. A., S. A., N. A. için 3.000,00'er TL olmak üzere toplam 18.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan sigorta şirketleri dışındaki Z. Ç. ile K. S.'den 7.3.2010 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı Hür sigorta A.Ş vekili ve davalılar Z. Ç., K. S. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- )Dava, maddi hasarlı ve ölümlü trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna dair zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 tarihli ve 7/7 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda, davacı R.'nin eşi diğer davacıların babası olan İ. A.'nin vefat etmiş olduğu, davalı sürücünün kazada %100 kusurlu olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

2- )Davalı Hür Sigorta A.Ş. vekili ve davalılar Z. Ç., K. S. vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı Hür Sigorta A.Ş vekili ve davalılar Z. Ç., K. S. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

3- )Mahkemece benimsenen aktüer bilirkişi raporunda davacı eşe ait destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken davacı eşe ait payın %70 olacağı varsayılarak hesaplama yapılmıştır. Destek payına dair bu oran esasen dosya kapsamına göre fazladır. Destek yaşasa idi kendisine de eşi ile eşit oranda pay ayıracağı kabul edilerek destekten yoksun kalan eş için azami %45 pay ayrılması düşünülerek bu paya göre hesaplanan tazminat bedeli üzerinden karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüne, 2 ) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı Hür Sigorta A.Ş vekili ve davalılar Z. Ç., K. S. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 3 )numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı Hür Sigorta A.Ş vekili ve davalılar Z. Ç., K. S. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istenmesi halinde temyiz eden davacılar vekili, davalı Hür sigorta A.Ş vekili ve davalılar Z. Ç., K. S.'ye iadesine, 25.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.